Oda tiyatrosuna ikinci gidişim bu. İlkinde de Krem Karamel'e gitmiştik. O oyunu çok beğenmiştim bu arada.
Oyunda iki kardeş bir araya gelip anılarından bahsediyorlar. Hayatlarını baştan sonra tekrar yaşıyorlar sanki.
Oyunculuklar o kadar iyi ki, sanki gerçekten iki yaşlı insanı salonda izliyorsun. Erkek oyuncu oynadıkça dedem canlandı gözümde.
Anılar, acılar, evlatlarla araya giren mesafe, gidene duyulan özlem, ölüm korkusu.. Hepsi harmanlanıp koyuluyor önümüze. Oyun boyunca çalan birbirinden güzel plak kaydı Türk Sanat Müziği eserleri de cabası. Bir ara kadın oyuncu Sessiz Gemiler şiirini okudu ki pek şiir sevmeyen ben bile çok etkilendim.
Artık
demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule
giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç
yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz
o kalkışta ne mendil, ne de bir kol.
Rıhtımda
kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce
siyah ufka bakar gözleri nemli,
Biçare gönüller!
Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı
hayatin ne de son matemidir bu.
Dünyada sevilmiş
ve seven nafile bekler;
Bilinmez
ki giden sevgililer dönmeyecekler.
Birçok
gidenin her biri memnun ki yerinden,
Birçok
seneler geçti; dönen yok seferinden.
Kısacası bu oyun güzeldi, gidip görülmeli. Bir de sevdikler aranmalı, onlarla ilgilenilmeli; vakit geçip onlar kaybedilmeden.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder