17 Temmuz 2012 Salı

Ice Age 4

Bu blogu her yaptığımı yazmak amacıyla açmıştım. Yaklaşık bir buçuk aydır bunu yapmıyorum ama. Üşengeçlik işte. Yaz tatili gelince bana bir haller oluyor, kolumu bile kaldırmaya üşenir hale geliyorum. Sene içinde daha çok kitap okuyor, daha çok şey araştırıyorum. Buna bir dur demeliyim.
Bugün kardeşim, iki kuzenim ve halamla Buz Devri'ne gittik. Ben üçüncüsünü izlemiştim, kısa zamanda bir ve ikiyi de izlemeyi planlıyorum.
Filme bayıldım! Bir kere görsel açıdan çok doyurucuydu. Gerek kıtaların ayrılması, gerek denizde geçirilen anlar bana müthiş geldi. Biz üç boyutlu izlemedik, ama film tam üç boyutlu izlemelikti.  Adamlar o amaçla yapmışlar.
Adamım sincap, yine film boyunca durmadı bir türlü. Önce kıtaları ayırdı bir güzel, filmin sonunda da Sincaplantis'i batırdı. Yine de kavuşamadı palamutuna. Açgözlü sincap seni.
Galiba her film kahramanlarımızdan biri kendine eş buluyor. Bu filmde de sivri diş kaplan buldu. Mamutlar çok tatlıydı, genç ergen Şeftali bir Amerikan filmi klasiği olarak babasına önce isyan edip sonra onun kıymetini anladı. Sid yine çok tatlıydı-ki kendisi favori karakterim-, büyükannesi ve Kıymetlim de iyiydi.
Filmi sevdiren belki de en önemli şey, seslendirmenin iyi olmasıydı. Normalde filmleri altyazılı izlemeyi severim, ama animasyonlarda durum farklı. Seslendirmeleri çok iyi yapıyor bizim Türkler.
Sonuç olarak gidilesi görülesi bir film.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder